● Kuantum Düşünce Tekniği Nedir ?
● Kuantum Nedir
● Kuantum Fiziği ve Felsefesi
● Atom Nedir ?
● Big Bang Teorisi Nedir ?
● Çift Yarık Deneyi
● Kuantum Yaşam Felsefesi Nedir ?
● Kuantum Kütle Çekim Nedir ?
● Kuantum Alan Teorisi Nedir ?
● Kuantum ve Biyoloji İlişkisinin İnsan Yaşamına Etkisi Nelerdir ?
● Hücreler ve Kuantum Alanı
● Bilinç Haritası Ve Frekans
● Doğru Frekansta Kalmanın Önem
● Kuantum Algılama Nedir ?
● Kuantumu Yaşamın İçine Nasıl Dahil Edebiliriz ?
● 3 Ana Çekim İstasyonu (Düşünceler,Kelimeler,Duygular)
● Kuantum ve Beyin İlişkisi
● Beyin Dalgaları ve Kuantum
● Zihinsel Yasalar
● Evrensel Yasalar
● Evrensel Yasalardan Faydalanmak
● Beynin Önemli Bir Sırrı
● Yaratımın 5 Çekim Enerjisi
● Kuantum Sıçraması 21 Adım
● Teknik ve Meditasyonlar
Bir çok konu ve içerik,


Bilinç Nedir?
•Kişinin kendisine,öteki kişilere,çevresine veya bir bütün olarak içinde yaşadığı iç ve dış dünyaya ilişkin genel farkında olma halidir…
•Bilinç eş zamanlı olarak düşüncelerimizi, duygularımızı, inançlarımızı ve bir bütün olarak kişiliğimizi (ruhumuzu) veya kişisel psikolojimizi oluşturur…
•Bilinç vücudumuzdan sinir ağları vasıtasıyla ve dış dünyadan duyu organlarımız vasıtasıyla gelen her türden “bilgi/sinyal” nin bir bütün olarak değerlendirmesini, yorumlanmasını, karar alınmasını ve tepki verilmesini sağlayan bütüncül bir kavramdır.

Bilinç Problemine Felsefi Bakış
•1.YAŞAMSALCILIK:Doğa olayları ve insanın sadece fizik/doğa yasalarıyla çözümlenmesinin mümkün olamayacağını ve bu yasalara ilaveten fiziksel olmayan bazı güçlerin işin içine girmesi gerektiğini ana doktrin olarak kabul eder
•2.MEKANİKÇİLİK:Mekanikçiliğin ana doktrini şöyle ifade edilebilir: madde/enerji, uzay ve zaman ile tanımlanabilen tüm doğa olayları, değişmez bir takım fizik/doğa yasaları ile açıklanabilir. Mekanikçilik bir anlamda materyalizm temel görüşü altında düşünülebilir. Bilim, mekanikçilik ana felsefi düşüncesi altında çalışmalarını sürdüregelmiştir. Bu gün günlük yaşamımızda kullandığımız istisnasız tümteknolojik aygıtların asıl kaynağı salt bu bilimsel araştırmalardır. Bu anlamda fizik yasalarının yadsınması imkansızdır ve hiç bir normal birey bu yasaların varlığını inkar edemez.
Bilincin Bilimsel Temelleri
•Beynimizin maddi varlığı ile bilinç, akıl, düşünce gibi kavramlar arasındaki ilişki özellikle anestezi uygulamaları ile bilimsel anlamda ortaya çıkmaktadır. Diğer bir deyişle, beynimizin maddi varlığı üzerine yapılan maddi etkiler bilinç, akıl ve düşünce yapısını eş zamanlı olarak değiştirmektedir ki buda “bilinç” in maddi karşılığının yani “enerji” karşılığının olması gerektiğini bir anlamda ortaya koyar…
•Beyin vücudun tükettiği oksijenin %20 sini ve vücutta harcanan glikozun yaklaşık %25 ini tüketmektedir. Beyinde tüketilen bu enerji enerjinin korunumu ilkesi gereği bir yerlerde harcanmak zorundadır. Bu durumda tüketilen bu enerji büyük bir oranda bilinç ve akıl gibi beynimizin düşünsel aktivitelerine harcanmak zorundadır. Dolayısıyla düşünsel aktiviteler fiziksel anlamda enerji değerini taşımaktadır. Bu bizleri son derece önemli bir sonuca yani genişletilmiş antropik mekanikçilik fikrine götürmektedir. Beynimiz glikozu enerji tüketiminde kullanmaktadır. Deneyler net bir şekilde göstermektedir ki glikoz tüketiminde sorun olması, hemen bilinç kaybı olarak kendini göstermektedir. Ayrıca “Pozitron Emisyon Tomografisi-PET”ve“Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntülemesi-fMRI “gibi“ fonksiyonel beyin görüntüleme ”teknikleri göstermektedir ki, beynimizin göreli olarak daha aktif bölgeleri daha fazla enerji tüketmektedir.
•Beynimizin farklı bilinç durumlarına, meşguliyet seviyelerine karşılık enerji tüketimleri bilimsel olarak araştırılmış ve önemli farklılıklar gözlenmiştir. Bu bulgularda beynimizin kompleks işlemleri gerçekleştirirken örneğin uyku haline göre daha fazla enerji tükettiği net olarak ortaya konmuştur. Bu bulgularda düşünce veya bilinç karşılığı olarak bir enerji miktarının tanımlanabileceği fikrini desteklemektedir. Tüm bu bulgular düne kadar “soyut” kavramlar olarak kabul edilen “düşünce” ve “bilinç” kavramlarının “somut” yani enerji karşılıklarının olduğunu ve “fizik yasaları” ile açıklanabilmesi gerektiği fikrini bir kez daha desteklemektedir.
•Elektro ensefalografi (EEG) ve EMG ,PET, fMRI gibi fonksiyonel görüntüleme teknikleri ile yapılan detaylı çalışmalar göstermiştir ki bilinçli konsantre oluş (yoga,reiki gibi aktiviteler) beynimizin maddi dünyasını tamamen etkilemekte ve değiştirmektedir.

KUANTUM FİZİĞİ VE FELSEFESİ
Evren bir olasılıklar okyanusudur ve dünya en güçlüsüdür.Kuantum; ilimile biliminbirleştiği yer. Uzay ve zamanın ötesinde var olan görünmez bir enerji ve bilgi alanıdır. Orada fiziksel veya maddi hiçbir şey bulunmaz duygularınızla algılayabileceğiniz her şeyin ötesindedir. Klasik fizik; ‘’madde katıdır, en küçük madde birimi atomdur, atom parçalanamaz’’ demiştir. Ancak parçalanamaz denilen atom bir gün parçalandı. Fizikçiler, katı bir madde bulabilmek adına atom ve atom altını incelemeye başladılar. Ancak katı olan hiçbir şey gözlemlemediler. Kuantum felsefesin de yaşadığımız evrende her şey çok yoğun enerjiden oluşmaktadır. En yoğun enerji ise düşünce enerjisidir. Dolayısıyla hayatlarımızın mimari bizleriz. Bilim insanları atomu incelediklerinde %99,9999 boşluktan ibaret olduğunu bulmuşlar. Atomu parçaladıklarında kuarklar, bozonlarve kuantlardenilen ışık partikülleri bulunmuş. Bu partiküller gözlemlendiğinde madde, gözlemlenmediğinde dalga şeklinde görülmüş
50 trilyon hücreden oluşuyoruz. Her bir hücremiz1.4 volt enerji üretiyor. 70 trilyon volt enerji potansiyelimiz var. Enerji bombasıyız
EVRENSEL YASALAR
ÇEKİM YASASI
Evrende her şey enerjidir ve her enerji kendine benzeyen diğer enerjileri çeker. Bizler bilinçli ya da bilinçsiz olarak sürekli bir şeyleri hayatımıza çekiyoruz. Her neye odaklanıyorsak buna enerji gönderiyor ve bu olasılığı hayatımıza dahil ediyoruz. Çekim yasası sizin ona inanıp inanmamanızla ilgilenmez. Her zaman işbaşındadır. Bilinçsizce ürettiğimiz düşünceler kendi frekansına uygun insan ve olayları hayatımıza çekiyor. Sende ne varsa onunla eşleşirsin. Bu yasayı iyi anlarsanız istediğiniz şeyi hayatınıza çekmek için bilinçli olarak çalışabilirsiniz.Zihinsel disiplin elde edeceksiniz.Bu yasayı iyi kullanmak için ne istediğinizi netleştirin ve sanki istediğiniz olmuş gibi canlı duygular üretin, imgeleme yapın…
DENKLİK YASASI
Fiziksel boyutta olan her şeyin zihinsel ve spritüelboyutta da karşılığı vardır. Evren sonsuz sayıda olasılıklarla doludur ve her biri gerçekleşene kadar hepsi vardır. Olan şey ise insanın farkındalığı ve gözlemidir.İnsan bir olasılığı gördüğü anda onu gerçeğe çevirir. Evrendeki tüm potansiyellerin ,tüm olasılıkların aynı anda var olmasını sağlayan yasa bu yasadır.Denklik yasası bize şunu öğretir.Her şey mümkündür ve aklınıza gelen her olasılık vardır. Hiç bir şey imkansız değildir.Yaşamınızda yeni bir olasılığı gerçekleştirmek için harekete geçmeyi öğreneceksiniz. Düşüncelerinin kendi gerçekliğini yarattığını net olarak anlayacaksınız. İstediğiniz olasılıklara yoğunlaşmayı öğreneceksiniz.
NEDEN SONUÇ YASASI
Bu yasa “ne ekersen onu biçersin” şeklinde tanımlanan bir yasadır. Enerji dairesel hareket eder ve evrene gönderdiğiniz her enerji size geri döner. Gönderdiğiniz enerjinin olumlu olumsuz olması da bu süreci değiştirmez. Bir şeyden korkmak ama sonrasında bir umut beslemek ,bir şeyi istemek ve sonra vazgeçmek gibi durumlarda enerjiler birbirini etkisiz hale getirir. Herkesin özgür irade seçimlerine saygı duyun. Zorla değiştirmeye ya da fikrinizi kabul ettirmeye çalışmayın.. Kin, nefret, öfke son derece tehlikeli ve güçlü duygulardır. Eğer bunlara sahipseniz hayatınıza güzel şeyleri çekmekte zorlanırsınız. Bu nedenle kendinizi ve başkalarını affetmeniz önemlidir…
GERİ DÖNÜŞ YASASI
Her şeyin size geri döneceğini söyleyen yasadır. Ancak sevgi ile verilen şeyler size 10 kat daha güçlü olarak dönecektir. Sevgiyle ve karşılık beklemeden verdiğiniz takdirde her şey size artarak çoğalarak geri dönecektir. Verdiğiniz şey para, zaman, ilgi ya da hediye olabilir ne olduğu önemli değildir. Önemli olan koşulsuz ve beklentisiz olarak vermendir. Sadece yardım etmek ve birisini mutlu etmek gibi bir amaç taşımalısınız. Sevgiyle vermelisiniz. O zaman verdiğiniz her şey evrenden size 10 kat olarak geri döner. Çoğu zaman vermekte zorlanmanızın nedeni ; yoksunluk, kıtlık bilincidir. Oysa evrende bolluk vardır sevgiyle verin ,sevgiyle size geleceğine inanın.
GÖRECELİLİK YASASI
Evrende her şey şimdiki zamanda vardır. Her şeye anlam veren biziz. İyi kötü ,doğru yanlış yoktur. Bir kişinin lastiğinin patlaması o kişi için kötüdür ama lastikçi için iyidir. Olayların göreceli olduğunu ve olayları olduğu gibi kabul etmenin gerekliliğini söyleyen bir yasadır görelilik yasası. Hırsızlık, zalimlik cinayet vs. bunları onaylamıyoruz ama bunları gerçekleştiren de teklik yasası bizim bir parçamızdır. Eğer insanların içinde bu duygular olmasa ,”teklik” içinde bunun olması mümkün değildir.ve hepimizin içindeki acımasızı, zalimi katili şifalandırmamız gerekir. İnsanları yargılamayın olduğu gibi kabul edin..
DÖNÜŞÜM YASASI
Enerji Sürekli form değiştirir. Görünürde hiçbir şey yok gibidir ancak her madde değişmektedir. Biz herhangi bir düşünceye bilinçli olarak odaklandığımız zaman artık ortada aktif bir enerji vardır. Birisine bilinçli olarak düşüncelerinizi gönderdiğinizde ,enerjiyi diğer kişiye aktif olarak gönderiyorsunuzdur ve pasif olan enerjiyi aktif hale dönüştürüyorsunuzdur. Bu durumda enerji bizden dalgalar haline evrene yayılır. Herhangi bir şeyi istediğiniz zaman bu enerji ilk başta pasif bir enerjidir. Ancak biz isteğimize odaklandıkça ,isteğimizi güçlü olarak sürdürdükçe ve dikkatimi istediğimiz şeye verdikçe enerjiyi pasif durumdan aktif duruma geçirmiş oluruz. Burada önemli olan odaklanmak ve buna devam etmeyi başarmaktır. Aksi halde pasif enerji aktif hale geçmeyecektir. Bu yasa “titreşim” yasası ile birlikte çalışır. Olumsuz her bir duyguyu ,inancınızı ,korkunuzu değiştirmeniz bu yasa ile mümkündür…
RİTİM YASASI
Her şeyin döngüler halinde hareket ettiğini söyler. Hiç bir şey aynı kalmaz ,her şey belli bir ritimle salınır. Halk dilinde ;her çıkışın bir inişi vardır. Her gece sabaha, her kış bahara gebedir. Eğer hayatınızda zor bir dönemden geçiyorsanız bu bir süreçtir ve enerjinin salınımı değiştiği zaman bu süreç de bitecektir. Eğer çıkış dönemindeyseniz bunu lehinize kullanabilirsiniz .İniş döneminin altyapısını hazırlayabilirsiniz. İniş dönemi ; “her iyi bir şeyin arkasından kötü bir şey gelecektir” şeklinde algılanmamalıdır. Tam aksine içe dönme, kendini yenileme, eksikleri giderme ve yeni bir sürece hazırlanma olarak düşünülmelidir. Yani birinci döngüde; atılım yapar, hareketlenir.. İkinci döngüde içe döner ,eksiklerimizi gözden geçiririz. Bu kısım önemli ; ‘her iyi şeyden sonra ,kötü şey gelir ‘ önyargısını kırmanız çok önemlidir. Aksi takdirde bu gerçekleşebilir. Çünkü enerji bir yönden diğerine mutlaka akar.
BUMERANG YASASI
Bizden çıkan her enerji onaylanarak bize geri döner. Şu anki hayatınız yaşantınız bu zamana kadar gönderdiklerinin sana geri dönüşü. Bilinçaltı kodlarımız 7 yaşına kadar oluşmaktadır. O yaşa kadar 5 duyu ile aldığımız düşünce duygu davranışları biz yetişkin olduğumuzda bunu modelleriz. Kızlar anneyi rol model alır, ilk aşkları babadır. Erkekler babayı rol model alır, ilk aşkları annedir. Çocuklar görmüş olduğu evlilik modelini ilişki ve iletişim yöntemlerini kendilerine model oluştururlar. Beyin % 70 /80 oranında geçmişte yaşar. Duygularımız, düşüncelerimiz, davranışlarımız. Beynimizden çıkan her düşünce kelime nasılsa evren sana bunu çevirir
Bilimsel bakışın yanı sıra tasavvufi bakış açısıyla desteklediğimiz kuantum bakış açısı ile yaşamınıza çok şey katabilirisiniz…
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.